Yaşamak, evetyaşamak nedir? Sadece zevk ve eğlenceden ibaret bir kavram mı? Yoksa bir amacı,bir mesajı mı var bizlere? Neden geldik acaba bu dünyaya?
Bazılarımızsanıyoruz ki biz bu dünyaya eğlenmeye, zevk ve sefa içinde yaşamaya geldik.Ölüm bizim için bir anlam ifade etmiyor. Hani alışılmış bir söz vardır;"Ölen öldü gitti". Peki o ölen insanda bizim için Allah Teâlâ birmesaj, bir uyarı vermiyor mu? "İşte bakın, ibret alın, içinizden biri dahaöldü. Siz de aynı sona doğru gidiyorsunuz. Benim apaçık mesajımı görmüyormusunuz?" der gibi.
Fakat nefsimiz veşeytan gözlerimizi kör etmiş. Bu apaçık ibret tablosunu göremiyoruz. Ömrümüznefsin emri altında tükenip gidiyor. Hepimiz renk körlüğü hastalığına tutulmuş,akı kara, karayı ak görüyoruz. Nereye kadar, nereye kadar böyle devam edebilir?Bir gün bizim de şakaklarımıza karlar yağacak. İlkbaharda sonbaharın o solgunyüzüne terk edeceğiz kendimizi. Bahar ayında biz sonbaharın son demindeolacağız. Gençlik bir saat ibresinde yok olup gidecek. O geçmek bilmeyen zamanbir anda kara kışa teslim edecek bizi.
Pişmanlıklarbürüyecek gönlümüzü. Gençliğimizde yaşlılığa ertelediğimiz namazlarımıza,oruçlarımıza ve diğer ibadetlerimize yanacağız. Hani hep derdin:"Yaşlanınca yaparım ibadetlerimi. Şimdi hayatımı yaşamak istiyorum. Geziptozacağım, onlara ayıracak vaktim yok." Şimdi ise belin bükülmüş,bastonlara bırakmışsın vücudunu. O olmasa düşeceksin. Oysa sen yükseklerdenuçardın. Şimdi ise bir ağaç parçasının yardımına muhtaçsın.
Gün gelecek ölümçalacak kapını, saklanacak yer arayacaksın. Bütün çırpınmaların boşa olacak. Okeskin bir bıçak gibi saplanacak boğazına. Nerede olursan ol kaçamayacaksın.Erteleyemeyeceksin onu ibadetlerin gibi. Azrail yapışacak yakana. Ölümün buzgibi sesini işiteceksin tüm vücudunda. Vücuduna dikenler batırırcasına, belkide kapkara bir hayaletçesine Azrail canını ayıracak bedeninden hiçbir şeysöylemene fırsat verilmeden. Daha sonra beyaz bir kefene saracaklar seni. Sonyolculuğuna uğurlayacak akrabaların omuzlarında. Hiç biri seninle gelmeyecek.Seni bir mezar çukuruna koyup üzerine toprak atacaklar. Daha sonra hepsi çekipgidecek, yine aynı hatalar çukuruna dönecekler. Senin ölmen onlara bir dersolmayacak. Daha sonra sorgu melekleri gelecek mezarına. Mezar sualleribaşlayacak. Sen belki de bilemeyeceksin. Mezarın cehennemden bir çukur olacak.Yılanlar, çıyanlar istila edecek o soğuk diye abdest aldırmaya kıyamadığınvücudunu. Sesini bile çıkaramayacaksın ben suçsuzum diye. Minderin yılan,yorganın akrep olup sokacaklar seni her yanından.
Neden inanmadınki sana anlatılanlara? Boşuna mı başını örtüyordu Fatma ana, boşuna mı camiyegidiyordu Ali amca. Neydi acaba onlara bunları yaptıran? Mecbur muydular? Onlarda senin gibi hayatlarını zevk ve eğlence içinde yaşarlardı. Dünyanın her türlüzevkinden tadarlardı. Hiçbir şeye karşı sorumlu olmazlardı. Güçsüzü ezer, içkiiçer, kumar oynarlardı. Tıpkı senin ve senin gibiler yaptığı gibi...
Ama onlar bunlarıyapmadılar. Onlar bir olan Allah'a inanıyorlardı. Kendilerine ve O'na karşısorumluydular. Onlar Allah'ın kitabı olan Kur'ân'a ve peygamberi olanMuhammed'e inanıyorlardı. Hayatlarını bunlara göre düzenlemişlerdi.Yaratıcılarının helal kıldığı şeyleri yapıyorlar, haramlardan sakınıyorlardı.İbadetlerini yapıyor ve her hallerine şükrediyorlardı. Senin gibi isyankardeğillerdi.
Onlar dünyadakitabiat sanatına senin gibi boş bir tabiat kanunu demiyorlardı. Onlar o sanattayaratıcılarını görüyorlardı. O sanatkarın imzasına şahit oluyorlardı herbakışlarında.
Hep dalgageçerdin başörtülülerle, namaz kılanlarla. Onlara gerici yobaz derdin. Kendin okadar çağdaş ve medenî idin ki sokaklarda utanma duygusu olmadan yarı çıplakgeziyordun.
Hani tarih, taşdevri, maden devri diye insanın evrelerindeki değişmelerde saçma bir ayırımyaparlar ya. İşte şu devirde hayvan postlarından giysi giymeye başladılar diye.O inanışa göre o insanlar çıplak gezermiş. Şimdi sen o eski çağın yeni versiyonfigürünü sergiliyorsun sokaklarda. Bir de kapalılara gerici deyip onlarıdışlıyorsun. Madem çağdaş bir insansın neden geçmişteki ataların gibisokaklarda yarı çıplak geziyorsun. Buna göre sen gerici olmuyor musun? Bumuydusenin medeniyetin ve çağdaşlık düşüncelerin?
Ne oldu ha, söyleşimdi. Savunduğun fikirlerin sana yardımcı oluyor mu oralarda? Medenîlik diyeyarı çıplak gezmelerin, ona buna laf atan dillerin, kumar oynayan ellerin, içkiiçen dudakların, harama doğru yürüyen ayakların bedelini ödemiyor musun şimdi?
Kim doğruyusöylüyormuş öğrendin mi? Çırpınıyorsun şimdi, yalvarıyorsun Allah'a: "Neolur yâ Rabbi! Bana bir şans daha ver, istersen iğne deliğinde yaşayayım. Sanaibadet edip, iyi bir kul olayım." Ne ifade eder! Sana da o şans bir defaverildi herkes gibi. İkincisi yok. Ve sen aklını kullanıp doğruya değil yanlışasaptın. Cezanı çekeceksin. Hani bir söz vardır: "Cennet ucuz değil,cehennem de lüzumsuz."
Hep söyledim,anlatamadım o çağdaşlık fikriyle örümcekleşmiş beynine. Neye yaradı ha şimdi oisyanların? Bir çok kişi yine aynı hatalarda. Keşke fırsatın olsa daanlatabilsen onlara neyin doğru neyin yanlış olduğunu....
Alaattin GÜNEŞER