Sevgili dostlarım sizlerle farkında olmadan bir bir lerimizi ne kadar çok sevdiğimizi , görünce, sevgiyle, saygıyla kucaklaşıp, ne kadar çok hasretle kucaklaştığımızı, karşılaşınca anlıyoruz, hakikatten İnsan, özlemini duyduğu, bir çok şeyi, insanıyla, taşıyla toprağıyla, yanı başında da olsa uzakta gurbet te de olsa, uzak diyarlarda, deniz aşırı, sınırları aşan bir uzaklık ta da olsa, çok özlüyorsun buram buram sıla, ayrılık kokuyor, her andığımızda, gözlerimiz yaşlarla dolmakta, biliyorsunuz ki Ülkem insanı, bayramlarda, düğünlerde, acı tatlı günlerde, hiçbir mesafeyi, uzaklığı, iklim şartlarını gözetmeksizin, maddi, manevi tüm olanaklarını seferber ederek en kısa sürede ulaşmaya çalışmaktadır, buraya kadar ne kadar güzel, fakat o vuslat anı, kavuşma anı, yürekler kabarmış, gözler dolmuş, kelimeler boğazlarda kilitlenmiş, hamd ediyorsun, şükrediyorsun. Bu güzel kavuşmaya veya telefondaki duyduğun sese , çok sevdiğin yakınına, dostuna, arkadaşına?
Fakat burada tüm özlemlerin, pişmanlıkların, geldiğine, geleceğine pişman edilen hiç duymasını arzu etmediğimiz birkaç söz! şimşek gibi üzerine çakıveriyor.
- Neredesin sen!
- Vicdansız seni!
- İnsan bir arayıp sormaz mı!
-Ne halde olduğumuzu!
-Ölümüsün dirimisin demez mi hiç!
- Çok ayıp ettin çook!
-Bir telefon dahi edemez misin!
- Ben seni böyle bilmezdim!
-Bu kadar vefasızlık olmaz!
Sıralı, kahır dolu, kısa, özlü sitemkar sözler sözler sözler.
Evet! bunlara nasıl cevap verebilirsin, içine atarsın, kimse incinmesin diye, hasretin, özlemin ağır gelir, kabullenirsin, ama eş, ve çocuklarına bunu nasıl anlatır, izah edersin, onlar uzaklarda gurbetlerde büyümüşler, farklı şehirlerin farklı kültürleriyle harmanlaşmışlar, onlar da, seni incitenleri, sitemkar konuşanlara, hoş görüyle bakmıyorlar, sevmiyorlar, çünkü ebeveynlerin yanlarına düşmüşler gelmişler, güzel şeyler umarlarken, şaşırıp kalıyorlar, tabi ki onlarda anne babalarını çok sevdiklerinden, onları incitenleri, hoş görmüyorlar, affetmiyorlar, sevgileri azalıyor, yok oluyor, ve o çok sevdiğimiz memleketten kopuyorlar.
Sevgili dostlarım her zaman bardağın dolu tarafına bakalım, negatif, kırıcı, üzücü, sitemkar söz ve düşüncelerden arınıp olumlu, pozitif düşünelim, hoş görülü olalım, hal ve hatır sormalarda yapıcı olalım, haddimize değil ama, Hz.Mevlana, Yunus, Hacı Bektaşi Veli olalım, olamazsak ta o düşünceleri azıcık ta olsa paylaşanlardan olalım?
Ben biliyorum ki; özünde çok fedakar olan, paylaşımı seven, darda kalanlara, her daim yardımcı olan, yol gösteren, ekmeğini, azzığını paylaşan, yayığındaki ayranı herkese ikram eden, iyi günde, kötü günde bir birlerinin yanında olan, sevgi dolu, güleç yüzlü, güzel memleketim insanlarına selam, saygı ve sevgilerimi iletiyorum,
Hz. Mevlan?nın bu güzel sözleri hep aklımızda olsun.
''Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.''
Sağlıcakla kalın