Yaşantımızda başarılı ve başarısız olmak konusunda sonuca odaklı yaklaştığımızda kimi olumlu (Övgü ve mutluluk tepkileri) kimi ise olumsuz tepkiler alır. Bireyin topluma bakış açısı ile toplumun sahip olduğu Ahlaki, Kültürel, sosyal değer ve yetkinliklerle doğrudan ilgisi vardır. Bilimsel ve genel bir olguya göre; Bireyin eğitiminin ailede başlıyor olması bir gerçektir. Dünyaya gelen, henüz yeni doğmuş bir bebeğin sorumluluğu ailededir. Bu sorumluluk bebeğin doğumuyla başlar. Bebek artık Ailesinin kazandıracağı beceri ve davranışlarla çocukluk dönemine geçiş yapacaktır.
Çocukluk döneminde ise ailenin sorumluluğu artış göstererek devam edecektir. Bu dönemlerde ise çocuk üzerinde sorumluluklar icra edilirken zaman zaman sorunlar kaçınılmaz olacaktır. Aile, sorumluluğun artışının ve zorlukların farkında olmalıdır. Çocuk artık arkadaş, okul ve sosyal çevrelerden etkilenmeye başlamıştır. Anne ve babanın yapmaları gerekenen etkili ve doğru davranış empati (Duygudaşlık) yapmak olacaktır. Bir türlü engellenemeyen çift taraflı sorunların neticeleri ülkemize ve tüm insanlığa büyük ölçüde zarar vermektedir. Ailelerin konuya yaklaşımı, bilinçaltında iyi niyet barındırsa da farkındalık durumu olmadığı için yanlış uygulandığında sorun tespit edilememekte ve çözüm aşamasına geçilememektedir. Sorunun tesbiti- Kaynağı ?Çözüm yolu ve uygulama şeklinde değerlendirilmesi bireylere olumlu sonuçlar sağlayacaktır. Ailelerin en önemli ve öncelikli sorumluluklarından biri Ahlaki eğitimdir. Manevi unsurlarımızın yerleşmesi konusunda Ahlaki eğitimin önemi büyüktür. Anne, baba ve kardeşlerin önemini Ahlaki eğitim değerlerinin yüksek olduğunu gözlemlediğimiz çocuklarda daha belirgin görebiliriz. Bilgi, ruhsal yapı, etik yaklaşım ve fiziki olgular çocuk üzerinde önemli ölçüde etki edecek ve izlenimlerle ve araştırmalarla sonuçlar net bir şekilde görülecektir.
Toplum yapısı, topluma bakış, toplumdaki konum, insanlık ve sosyal çevredeki varoluş arasında Neden-Sonuç ilişkisi net bir şekilde görülmemekle beraber aslında çok belirgindir. Aile ve çocuk her ne kadar farkında olmasa da, asıl yaşanılabilir ortam Aile ortamıdır. Aile ortamında huzuru ve başarıyı yakalayamayan bireylerin Aile dışında huzuru yakalaması ve başarı kaydetmesi mümkün değildir. Bazı bilimsel araştırmalar ve çalışmalar gösteriyor ki, İnsan hayatında en güzel dönemler ne 13-20 ne de 20-27 yaş ve dönemleridir.Yaşanılabilir en güzel Gençlik yılları ve dönemleri 27-30 yaş aralıklarıdır. Yaş gurupları ve yaşam şartları (Eğitim-Öğrenim ve meslek seçme) değerlendirildiğinde bu araştırma ve çalışmaların sonuçlarını doğrulamaktadır. Anlaşılması göz ardı edilmeyecek ve edilmemesi gereken; Doğum ile başlayan sorumluluğun 27?li yaşlara kadar devam ettiğinin kabul edilmesidir. Karşılıklı sorumluluk bilinci ancak bu şekilde kazanılmaktadır.
Bireysel sorumluluklarımızın farkında olmak temennisiyle,
Mustafa UYAN