İlçemizle
ilgili geçmişte yaşanmış, gençlerin belki de duymadığı, eskilerin tebessümle
hatırladığı bir hikayeyi paylaşmak istedim.
İsmi
geçenlerin hayatta olmadığını belirterek hepsini saygı ve rahmetle anıyorum.
Mekanları cennet olsun.
Yahşihan 1956
yılında tekrar nahiye (kasaba) olur ve belediye başkan seçimlerine gidilir.
herkesin ortak adayı cami imamımız Laz Hoca´dır.
Laz Hoca
adaylığı kabul eder ama ortada bir sorun vardır.
Başkanlık
tamamda bu sefer cami imamlığı boş kalmıştır.
Eşraftan
birisi Laz Hocaya sorar;
_Hocam tamam
sizi başkan seçeceğizde camiye ´´İMAM KİM
OLACAK?´´
Laz Hoca biraz
düşündükten sonra hafif tebessüm ederek şu unutulmaz esprili sözleri
söyler.
_İmamlık
yapabilecek 4 kişi var. Biri Tenekeci, biri Türkücü, biri Kumarcı, biride
Semerci. Hangisini isterseniz o olsun.
LAZ
HOCA;Malümunuz ilk belediye başkanımız olan, cami imamımız da olan
Faik ÜSTÜNER´ dir.
TENEKECİ;
Yahşihan´da bir çok kişiye Kur´an öğreten Palaz Ali namıyla bilinen ALİ
ÇAVDAR´dır. Aynı zamanda eski başkanlarımızdan Halil ÇAVDAR´ın babasıdır.
Tenekeden soba boruları yapardı.
TÜRKÜCÜ; Mehmet
AKKOÇ´un babası olan Halim AKKOÇ yıllarca ezan okumuş, müezzinlik
yapmış. Sesinin çok güzel olduğu söylenir.
KUMARCI; Hayatında
bir defa kumar masasına oturmuş ve görenler takılmak maksadıyla kumarcı deyince
isim üstüne yapışmış olan Yusuf KOÇDOĞAN´dır. Çok güzel kaside okuduğu
söylenir.
SEMERCİ; Alim ve
dini bütün bir insan olan İsmail GÜRSES´dir. Hoca sülalesinin namı burdan
gelmektedir. Semer yapıp sattığı için Faik hoca latife yapmış.
Ecdâdımızı rahmet ve saygıyla anıyoruz. Mekânları cennet
olsun.