Allah insanın kalbine kainatı içine alacak kadar büyük bir sevgi yerleştirmiş. Bu sevgiyi kendisini sevmemiz ve diğer yarattıklarını da kendisinin istediği şekilde sevmemiz için vermiştir. Yarattıklarını O?nun istediği şekilde sevmeye "Allah rızası için sevmek?? deriz.
Sonsuz sevgi Allah sevgisidir
Bütün varlıkları Allah için sevmemiz gerekirken bazen Allah?ı unutur o şeyi sadece gördüğümüz gibi görünen yönüyle severiz. Sonrada sevdiklerimizden ayrılmakla acılarını çekeriz. Yakınlarımızı severiz onların sevinçleri bizi sevindirdiği gibi onlardan ayrılmak da bizi üzer. Gençliğimizi severiz ondan pek hoşnut oluruz, ihtiyarlayıp ondan uzaklaşınca üzülürüz. Hayatı ve onun içindeki pek çok şeyi de severiz. Fakat bu sevdiğimiz şeyler aynı güzellikte ve kararında kalmıyorlar. Elimizden çıkıp gidiyorlar çirkinleşiyorlar ve dağılıp bozuluyorlar. Bu hal bize üzüntü veriyor. Çünkü lezzetli şeylerin bitmesi, sevdiği şeylerden ayrılması, güzelliklerin ve güzelliğinin yok olması insana acı ve elem veriyor. Öyleyse kalbimizdeki sevgiyi öyle birine verelim ki içinde ayrılık acıları ve üzüntüleri olmasın. İşte elemsiz ve tam lezzet veren sevgi Allah sevgisi ve Allah adına olan sevgidir.
Allah (cc) Kemal-i mutlaktır
Sevgi duygusu geçici fani şeyler için verilmemiş. Bu muhabbet duygusu değişmeyen güzellikler, harika bir kemalat ve sonsuz iyilik sahibi Baki olan Allah için verilmiştir. Güzel olan her şeyi sevmek fıtridir. Ağaçların, çiçeklerin, kuşların, kelebeklerin, görünüşlerinde, ihtiyaçlarında, ihtiyaçlarının giderilmesinde, yaşayışlarında, harika bir sanat ve güzellik vardır. Biz o güzellikleri bir şekilde bir yönüyle veya birçok yönüyle görür fark eder severiz. Sanatçı sanatının görülmesini, değerlendirilmesini, değer verilmesini ister. Şu kainatta ki yaratılmış harikulade güzellikler Sultan?ı Ezelinin sınırsız sanatıyla yaratılmıştır. Ne acayipdir ki yıldızlar, gezegenler, yeryüzüne yayılmış hayvanlar, bitkiler, canlı cansız o kadar şey içinde sadece insana şuur verilmiş ve ince sanatların irade edilip değerlendirilmesi ondan istenmiştir. İşte Allah?ı sevme sebeplerimizden birisi O?nun Nihayetsiz Kemali ile kemal-i intizam ve mizanla, yarattıklarına bakıp tefekkür etmemizdir. Yani nihayetsiz Kemal sahibi olmasıdır.
Her şeyde "O" nun imzası var
Nakkaş ı Ezelinin yarattığı her şeyde insanın dikkatini çekecek bir güzellik vardır. Bir çiçeğe bakıp ta onun güzelliğinden etkilenmemek mümkün mü? Şahsımızın dahi güzel bulduğu her şeyde O?nun imzası vardır. Yani gördüğümüz her güzellik Rabbimizin güzelliğinin imzasını ve ispatını taşır. Bu kadar bizleri cezbeden güzellikleri bir emriyle yaratan, Halık ı Zülcelalin Cemalinin güzelliğini, dünyanın bin sene mesut hayatı, bir saat hayatına mukabil gelmeyen cennet hayatı ve o cennet hayatının dahi bin senesi bir saat Rü?yet i Cemaline mukabil gelmeyen bir Cemil i Zülcelal in Cemalini tasavvur edemesek de bu şekilde kıyas edebiliriz. İşte Allah'ı sevmemizin ikinci sebebi Cemil i Zülcelal olmasıdır.
Hadsiz ihsan sahibi ancak "O" dur
Bütün ağaçların, otların, ta ki denizlerin en derinlerinde yaşayan küçücük varlıkların dahi ihtiyaçlarını gideren, yarattığı her şeyin yarattığı yerde onun hayatını devam ettirebileceği şartları var etmesi, her birinin ayrı ayrı olan rızklarını en mükemmel şekilde yerinde ve zamanında ulaştırması Rabbimizin ne kadar büyük bir ihsan sahibi olduğunu bizlere gösterir. Yeni doğmuş bir bebeğin sütünün anne göğsünde hazır olması ne kadar manidardır. İşte Allah?ı sevmemizin bir üçüncü sebebi de Onun Hadsiz İhsan sahibi olmasıdır.
Allah'a itaat, Resul'üne uymaktır
Evet Allah'ı severiz ve Allah'ında bizleri sevmesini isteriz. Rabbimize sevgimizi sevgili Peygamberimize(s.a.v) uyarak en güzel bir şekilde gösterebiliriz. Allah?a itaatin en güzel yolu sevgili Peygamberimize (s.a.v) uymaktır. Şu Ayet i Kerime buna işaret eder. ?Deki: Eğer Allah?ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin.