İlçemiz tarihiyle ilgili çok az kişinin bildiği, unutulmaya yüz tutmuş, bir kaç aksakallıdan dinlediğimiz bir anekdotu hikayeleştirip sizlerle paylaşmak istedik. Hikaye Yavuz Sultan Selim Han’ın Mısır seferine çıkışı ve Yahşihan’dan geçişini konu edinmektedir.
1500´lü yılların başı, dünyaya hükmeden bir devlet, başında ise hem cengaver hem de dini bütün bir padişah vardır. Yavuz Selim Han Osmanlı Devletinin sınırlarını genişletmek, İslam dünyasının lideri olmak, baharat yolu ve zengin tarım bölgesi olan Mısır´ı almak için sefer düzenlemiştir.
HİMMET EY SULTANIM
Ordu yola çıkmıştır ama Yavuz Selim Hanın içinde bir sıkıntı vardır. O sıkıntı İstanbul´dan ayrılmasına engel olmaktadır. Sıkıntılarından kurtulmak için Eyyüb-el Ensari Hazretlerinin kabrine gidip dua eder ve ´´Himmet ey sultanım´´ der. Rüyasında Eyüp Sultan´ın ´´Himmet bizden çıktı ya sultan, var git himmeti Bursa´da ara´´ nidasıyla Bursa´ya gider.
Bursa´da misafir kalan Padişah Yavuz Selim Han, burada Emir Sultan´ı ziyaret edip ´´Himmet ey sultanım ´´ diye dua eder. Rüyasında Emir Sultan´ın ´´Himmet bizden çıktı ya sultan, Himmeti Ankara´da ara´´ nidasıyla Bursa´dan ayrılıp Ankara´ya doğru yol alır. Ankara´da Hacı Bayram Veli Hazretlerinin kabrini ziyaret edip himmet ister. Yine rüyasında ´´Himmet bizden çıktı ey sultan var git himmeti Kayseri´de ara´´ sözleriyle Kayseri’ye doğru yola çıkar.
YAHŞİHAN´DAKİ HANLAR
Bu yolculuklar esnasında çeşitli illerde, kervansaraylarda konaklayan Padişah ve erkânı Kayseri güzargahında bulunan YAHŞİHAN Hanlarından birinde konaklayıp geceyi burada geçirmek durumunda kalır. Koskoca Padişahı ve erkanını ağırlayan hancı hizmette kusur etmemek için pervane olmuştur. Yenip içildikten sonra Padişah ve erkânı istirahata çekilir. Havalar henüz ısınmadığı için hancı sabaha kadar uyumayıp ocakla (şömine)deki ateş sönmesin han soğumasın diye ateşe odun atmış, bu yüzden çok miktarda odun yakmak zorunda kalmıştır.
ATEŞ PAHASI
Sabah yola çıkmaya hazırlanırken hancının heyete çıkardığı hesap pahalı gelir. Durumdan haberdar olan Padişah hancıyı çağırtıp kendisine sorar;
_Bre hancı bu hesap doğru mudur?
_Doğrudur Sultanım, der hancı.
_Bir gecelik konaklama bu kadar olur mu? Bu ne pahadır böyle?
_ATEŞ PAHASIDIR Sultanım der hancı ve Hanı sıcak tutmak için çok odun yaktığını anlatır.
Ateş pahası sözüyle dilimiz yıllarca söylenen bir deyim kazanmıştır. Tabi Yavuz Selim Hanın tavrı ne olmuştur bilinmez ama Sultanın İstanbul, Bursa, Ankara, Konya, Maraş ve Kayseri’ye vardığı oradan Kutsal toprakları ve Mısır´ı fethettiği bilinmektedir.
Daha önce hiç duymadığımız bu olayı birkaç aksakallıdan dinlemek bizi heyecanlandırdı. Sizlere aktarabilmek için dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığı şekli ile hikayeleştirmeye çalıştık. Sizlerinde dinledikleri, bildikleri varsa paylaşabilirsiniz.
|